Eklem Çıkığı

Eklem yüzeylerinin normal pozisyonundan kaymasıdır. Genellikle travma sonrası oluşur. Eklem çıkığı en sık omuz, dirsek ve parmaklarda görülür. Şiddetli ağrıya neden olur. Eklem hareketi kısıtlanır. Şişlik ve şekil bozukluğu oluşabilir. Tanı fizik muayene ve röntgenle konur. Acil tedavi gerekir. Erken müdahale önemlidir. Tekrar çıkık riski yüksektir. Fizyoterapi gerekebilir. Eklem Çıkığı Belirtileri Nelerdir? En sık görülen …

Assoc. Prof. Dr. Cavit Meclisi
Assoc. Prof. Dr. Cavit Meclisi

Physical Medicine and Rehabilitation
Sports and Exercise Medicine

Follow me:

Eklem yüzeylerinin normal pozisyonundan kaymasıdır. Genellikle travma sonrası oluşur. Eklem çıkığı en sık omuz, dirsek ve parmaklarda görülür. Şiddetli ağrıya neden olur. Eklem hareketi kısıtlanır. Şişlik ve şekil bozukluğu oluşabilir. Tanı fizik muayene ve röntgenle konur. Acil tedavi gerekir. Erken müdahale önemlidir. Tekrar çıkık riski yüksektir. Fizyoterapi gerekebilir.

Eklem Çıkığı Belirtileri Nelerdir?

Eklem Çıkığı En sık görülen belirti şiddetli ağrıdır. Bu ağrı genellikle ani bir hareket, düşme ya da travma sonrasında başlar ve kişi eklemini hareket ettirmeye çalıştıkça daha da kötüleşir. Dinlenmekle geçmez ve oldukça rahatsız edicidir. Çıkık olan eklemde normalin dışında bir şekil görülür. Kol, bacak veya parmak gibi bölgeler olması gereken doğrultunun dışına kayabilir. Görsel olarak eğrilik veya çıkıntı fark edilir. Eklem bölgesinde dokuların zarar görmesine bağlı olarak kısa sürede şişlik oluşur. Bu şişlik genellikle ağrı ile birlikte seyreder ve iltihaplanma belirtisi değildir; doku hasarına bağlı ödemdir. Çıkık oluşan bölgede kan damarlarının zedelenmesi nedeniyle morarma veya cilt renginde değişiklik meydana gelir.

Bu belirti travmanın ciddiyetine bağlı olarak birkaç saat içinde ortaya çıkabilir. Çıkık bir eklem, normal işlevini yerine getiremez. Kişi o bölgeyi hareket ettiremeyebilir ya da çok sınırlı bir şekilde kullanabilir. Zorlamaya çalışmak ağrının artmasına neden olur. Eğer çıkık, sinirlerin üzerine baskı yapıyorsa etkilenen bölgede uyuşma, karıncalanma ya da yanma hissi oluşabilir. Bu durum, sinir sıkışmasının belirtisidir ve acil müdahale gerektirir. Etraf kaslarda refleks olarak kasılmalar (spazm) gelişebilir. Vücut, zedelenen eklemi korumak için kasları kasılı tutar. Bu da ağrıyı ve hareket kısıtlılığını artırabilir.

Eklem Çıkığı Neden Olur?

Şiddetli düşmeler, trafik kazaları veya darbeler eklemlerin normal pozisyonundan kaymasına neden olur. Özellikle omuz, dirsek ve diz gibi hareketli eklemler bu tür durumlarda çıkık riski taşır. Ani ve kontrolsüz hareketler, eklem kapsülünün yırtılmasına veya zorlanmasına yol açar. Futbol, basketbol, kayak gibi temaslı ya da yüksek hızla yapılan sporlar, eklemlerde zorlanmalara neden olur. Ani sıçramalar, yön değiştirme hareketleri veya rakiple çarpışmalar, özellikle omuz ve diz eklemlerinde çıkığa yol açabilir. Uygun koruyucu ekipman kullanılmaması riski artırır. Bazı kişiler doğuştan gelen bağ dokusu zayıflığı veya eklem gevşekliği ile doğar. Bu durum, eklemlerin kolayca yerinden çıkmasına neden olur. Özellikle çocuklarda kalça çıkığı gibi sorunlar bu tür doğuştan gelen nedenlerle ortaya çıkabilir.

Daha önce eklem çıkığı yaşayan kişilerde, aynı eklemin tekrar çıkma riski artar. Bu duruma “rekürren çıkık” denir. Eklemi yerinde tutan bağların zayıflaması, kas dengesizliği veya yetersiz tedavi nedeniyle tekrar çıkık gelişir. Vücuda uygun olmayan ağır yük kaldırma, ani dönme ya da dengesiz kayma gibi hareketler eklemi zorlayarak çıkıklara yol açabilir. Özellikle uygun ısınma yapılmadan egzersiz yapmak bu riski artırır. Yaş ilerledikçe kaslar zayıflar, kemik yoğunluğu azalır ve eklem yapıları da daha kırılgan hale gelir. Bu durum, yaşlı bireylerde özellikle kalça ve omuz çıkıklarını daha sık hale getirir. Basit bir düşme bile çıkığa neden olabilir. Kasları etkileyen bazı nörolojik hastalıklar, kas kontrolünü azaltarak eklemlerin yerinde durmasını zorlaştırır. Bu da çıkık oluşumunu kolaylaştırır.

Eklem Çıkığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Eklem Çıkığı Eklem çıkığı sonrası ilk yapılması gereken bölgeyi hareketsiz hale getirmektir. Hastanın eklem bölgesi sabitlenerek oynatılması engellenir. Buz uygulanarak şişlik azaltılabilir. Bu aşamada hastanın kendisi çıkığı yerine oturtmaya çalışmamalıdır. Redüksiyon, çıkık olan kemiğin tekrar eklem yuvasına yerleştirilmesini kapsar. Genellikle ortopedi uzmanı tarafından yapılır. Ağrının şiddetine göre lokal anestezi veya sedasyon uygulanabilir. Doğru yöntemle yapılmadığında sinir ve damar hasarı oluşabilir.

Eklem yerine oturtulduktan sonra hareketi sınırlandırmak amacıyla bölge alçı ya da atel ile sabitlenir. Bu, dokuların iyileşmesine ve eklemin stabil hale gelmesine yardımcı olur. Genellikle birkaç hafta süren bu süreçte hasta dinlenmeye teşvik edilir. Çıkık sonrası ağrı ve iltihabı azaltmak için ilaç tedavisi uygulanır. Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar (NSAİİ) hem ağrıyı dindirir hem de şişliği azaltır. Gerektiğinde kas gevşeticiler de reçete edilebilir. Eklem yerine oturtulup sabitlendikten sonra, kasları güçlendirmek ve eklem hareketliliğini geri kazandırmak için fizik tedavi süreci başlar.

Uzman gözetiminde yapılan egzersizlerle iyileşme süreci hızlanır ve tekrarlayan çıkıkların önüne geçilir. Eğer çıkık tekrarlıyorsa, kırıkla birlikteyse ya da sinir-damar hasarı varsa cerrahi müdahale gerekebilir. Ameliyatla eklem çevresi yapılar onarılır veya stabilize edici implantlar yerleştirilir. Cerrahi sonrası iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir. Eklem çıkığı tedavisi sonrası düzenli doktor kontrolleri önemlidir. Röntgen ve muayenelerle eklemin durumu gözlemlenir. Erken dönemde olası komplikasyonlar bu kontroller sayesinde tespit edilerek önlem alınabilir.

telephone
Whatsapp