Kas-İskelet sorunları (ağrı, kuvvet azlığı, denge azlığı, kas ya da eklem/omurga esneklik azlığı, ameliyat sonrası/öncesi durum) ve spor sakatlanmalarının tanısı koyuyor ve tedavisi yapıyoruz. Bunları yaparken ameliyat dışındaki tüm yöntemleri kullanabiliyoruz.
Amacımız ağrınızı en kısa sürede geçirmek, ağrı ve sakatlanmanın engellenmesi için gerekeni yapmak, ve kişinin aktivite düzeyini kalıcı olarak artırmak. Bilgimizi ayrıca sporcuda sakatlanmaları engellemek ve performansı artırmak için kullanıyoruz.
Kas-iskelet sistemi ağrılarına tam ve doğru tanı(lar) koymak gerekir. Doğru tanı ağrının ortaya çıkış mekanizmasını eksiksiz açıklayan sebep-sonuç ilişkisidir.
Ağrılar iki mekanizma ile ortaya çıkıyor:
Hastaların her zaman iki tanısı vardır:
Hasar grubu hastalarında tedavi için görüntüleme tanısı esas alınır. Disfonksiyon grubu hastalarında ise tedavi düzenlerken muayene tanısı esas alınmalıdır.
Ağrılar kısa süreli-yeni (akut) ve uzun süreli-eski (kronik) diye iki gruba ayrılır. Akut ağrılarda hasar veya disfonksiyonlar tespit edilmelidir ve tedavi planı bunlar üzerine kurulmalıdır. Kronik ağrılarda ise meslek, yaşam tarzı, aktivite düzeyi, duygu-düşünce durumu da ek olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
Fizik ve egzersiz tedavisinin başarısı tüm hastalarda aynı olmamasında yatar. Her hastaya koyduğumuz tanı ve o hastanın kas-iskelet sisteminde tespit ettiğimiz özelliklere göre, tedavi o hastaya özgüdür.
Omurga, eklemler ve kasların özellikleri kimsede kusursuz olmaz. Kişinin ağrısı yoksa ya da hiç olmamışsa da kusursuz olmaz. Kas-iskelet sistemi ancak kişinin yaşam tarzı veya sportif aktiviteleri için optimal olabilir. Yani, yaşam tarzı içinde ağrı ve sakatlanmayı engelleyecek özellikte olabilir. Farklı yaşam tarzı için farklı özellikler gerekli olacaktır. Bunlar eklem esnekliği, duruş ve açılar, kas kuvveti, kas dayanıklılığı, denge ve koordinasyon gibi temel özelliklerdir.
Ağrı ve sakatlanmaların tekrarlanmasını ya da ortaya çıkmasını engellemek için kas-iskelet sistemi kişi için optimal ya da mümkünse kusursuz olmalıdır. Bu kişileri birey için olması gereken temel özellikler konusunda eğitmek ve sorunları gidermek ile olur. Bunun temelinde, hasta – hekim ilişkisi yerine antrenör – sporcu ilişkisi ile çalışıyoruz. Değerlendirme, kişiyi bilgilendirme ve eğitim, egzersiz programı ve gerekirse gözetim altında egzersizden oluşur.
Bu 3 özelliği bir birine karşı uygun dozlarda ayarladığınız zaman sürekli gelişme elde edebilirsiniz. Bunu başardığınızda bile, arada bir değişikliğe ihtiyacını olacaktır. Çünkü, vücut uyguladığınız antrenman kendini alıştırmak için elinden geleni yapacaktır.
Sakatlanmaları azaltmak ve performans artırmak için ısınmak gerekir. Isınma 5-10 dakik bisiklet ya da kültür fizik hareketlerinden oluşabilir. Özellikle görev alacak kasları esnetmek gerekir. Esnetme genel ısınmayı takip etmelidir ve tercihen dinamik germe tekniği ile yapılmalıdır.
Sporu ani biçimde bitirmekle hızlı tansiyon düşmesi ve göz kararmasını engellemek için 5-19 dakikalık soğuma devresi olmalıdır. Özellikle düzenli ve sık antrenman tapmayan kişilerde bu sorunlar görülür. Soğuma yapılan antrenmanın yarı zorluk derecesinde ve en fazla 10 dakika süre ile olmalıdır.
Uzun vadede eklem ve yumuşak doku hasarlarına sebep olur. Örnekse, sert zeminde tenis oynamak daha sık kas ve tendon sakatlanmaların sebep olur. Tersine, toprak zeminde tenis oynamak ise daha çok eklem sakatlanmalarına sebep olur.
Sürtünmenin çok olduğu ve ayakkabının kolay dönmesine izin vermeyen beton ve uzun ve sık çim türleri daha sık ön çapraz bağ kopmasına sebep olur.
Geleceğe doğru düşünmek. Önceki nesillerden kalan dogmalarla hareket etmemek. İşimizle yaşam tarzımızın aynı olması. Bu sebeple, ABD ve İngiltere’de olduğu gibi kas-iskelet tıbbı ve spor hekimliğini birlikte uyguluyoruz.
İşimizin kalbi yaptığımız değerlendirme ve koyduğumuz biyomekanik tanı olduğundan, ilk başvuru kliniği olarak çalışıyoruz. Koyduğumuz tanıdan sonra her hastaya en uygun tedavi planını hasta ile birlikte çiziyoruz.
Sağlık profesyonelleri olarak kendilik algımız: Bilgimizi sürekli artırmazsak diplomamız geçerliliğini yitirecek, yanlış tanı ve tedavi durumunda ise yasaya karşı hesap vereceğiz. Eğer 5 yıl önce koyduğumuz tanıları tekrarlıyor veya bildiğimiz tanıları son 5 yıldır aynı biçimde tedavi ediyorsak, işimizi bırakma zamanı gelmiştir. Bilimin ilerleme hızına yetişmek için sprinter hızında olmamız gerektiğinin unutmuyoruz.
Bilimsel olarak etkinliği ispatlanmış yöntemleri her hastaya uygun bir biçimde bir araya getiriyoruz. Bundan dolayı, tedavi yöntemlerimiz geniş bir yelpazede yer alır. Bilimsel yaklaşım gereği olarak, etkinliğimizi güvenilir ve bilimsel formlarla ölçüyoruz. Bu alanda bunların tümünü uygulayabilen ilk ve tek kliniğiz.