Doç. Dr. Cavit MeclisiMENÜ
Blog / Makale

Fizik Tedavi İstanbul

Fizik Tedavi İstanbul

Fizik Tedavi Nedir?

Fiziksel ajanlar çok çeşitlidir ve bunları çok sık ve neredeyse en az birini her hastada kullanıyoruz. Bunlar sıcak uygulama, soğuk uygulama, ağrı kesici akımlar, anti – ödem akımlar, ultrason, kısa dalga diyatermi ve kas stimülasyonu gibi yöntemler ve ajanlardır.

Kullandığımız fiziksel ajanların etkileri iyileşmeyi hızlandırmak, ağrıyı azaltmak, ödemi azaltmak, yumuşak doku ve eklemi gevşetmek, egzersize hazırlamak, yapışıklıkları çözmektir. Fizik tedavi esnasında hastalarımızın analizini modern yöntemlerle yaptıktan sonra kanıta dayalı tedaviler ile hastalarımızın hayat standartlarını yükseltiyoruz.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları, ağrı ve hareket uzmanlarıdır!

Fizik Tedavi İstanbul uzmanları çocuk felcinden omurilik felcine, bel ağrısından yaşlılığa kadar bir çok hastalığın değerlendirmesi konusunda eğitim alırlar. Bu ağrı ve işlev kaybı açısından detaylı muayene ve tetkik yöntemlerini bilmekle mümkün olur. Ağrı tanısı için kas-iskelet sistemini değerlendirmek gerekir.

İşlev kaybı için sinir sistemi ve organların genel değerlendirilmesi gereklidir. Bu yaklaşımla, ağrının kas-iskelet sisteminden mi yoksa başka sistemlerden mi kaynaklandığına karar verilebilir. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tanı kesinleşir.

Tedavi planı hastanın beklentileri ve yaşam tarzına en uygun olan seçenek olmalıdır. Tanıdan emin olduktan sonra ameliyat, enjeksiyon, fizik ve egzersiz tedavisi yanda evde egzersiz seçeneklerinden biri seçilebilir.

Fizik ve egzersiz tedavisine röntgen ve MR tanısı ile başlanabilir!

Fizik ve egzersiz tedavisi planı yapabilmek için ve bu planın hızlı bir biçimde etkili olabilmesi için kas-iskelet sistemi ve hastanın yaşam tarzı ve meslek gibi özelliklerini detaylı şekilde tespit etmek gerekir. Fizik ve egzersiz tedavisi planımızı bunların üzerine yapıyoruz. Ayrıca unutmamak gerekir ki, görüntüleme sonuçları tüm sorunların doğru tanısı değildir. MR’da rapor edilen sorun ağrının kaynağı olmayabildiği gibi, çok ağrılı bir hastanın MR ve röntgen görüntüleri normal de olabilir.

Kas-İskelet ağrılarında tanıda sebep sonuç ilişkisi nedir?

Ağrı şikayeti ile başvuran hasta veya sporcu da, ağrının hangi mekanizma ile ortaya çıktığını açıklayabilecek gerekir. Ağrının hangi dokudan kaynaklandığını tespit ettikten sonra tanı koymuş oluyoruz. Ancak, bu yeterli değildir. Hangi süreç ve sebepler ile bu dokunun ağrılı olduğunu açıklayabilmek gerekir. Bu ağrının kalıcı olarak tedavisi ve tekrarlamaları engellemek için elzemdir.

Örnekse, kalça eklemi ve uyluk kaslarında esneklik azlığı zamanla bel ağrısına sebep olacaktır. Bel ağrısı tanısına zeminde yatan bu sorun eklenip düzeltilmezse tedavi başarısı geçici ya da yetersiz olur. Benzer şekilde, ön çapraz bağında kopma meydana gelmiş sporcu da ameliyat sonrası ön çapraz bağı koruyan kalça ve bacak kas kuvvet dengesini olması gerektiği düzeye getirmezseniz tekrarlama olabilir.

Tedavide ilerleme ve düzelme hızı hasta özelliklerine çok bağlıdır!

Fizik tedavi gerektiren hastalarda, soruna yol açan doku hasarına ek olarak kuvvet, dayanıklılık, denge, hız, eklem ve kas esnekliği, kalp-akciğer kondisyonu sorunları da mevcuttur. Bu sorunların derecesi kişiden kişiye farklıdır. Bundan dolayı tedavinin içeriği ve programın detayları, hastanın FTR uzmanı tarafından değerlendirilmesinden sonra ortaya çıkar. Ayrıca, tedavide ilerleme ve düzelme hızı hasta özelliklerine çok bağlıdır.

Genç, motive ve ek hastalığı olmayan hastaların tedavileri daha kısa sürer. Moral bozukluğu, motivasyon kaybı, sistemik hastalığı olanların tedavileri daha uzun sürer.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon disiplininin temeli tedavi egzersizleridir!

Fizik tedavi ve rehabilitasyon disiplininin temeli tedavi egzersizleridir. Bunun amacı, eklemler, kaslar ve vücudun genel olarak hareket yeteneklerini normale getirmektir. Yapışıklıkları çözmek, dokuları esnetmek, iyileşmeyi hızlandırmak, ödemi azaltmak ve ağrıyı azaltmak amacıyla fizik tedavi aletleri kullanılır. Bu fizik tedavi aletlerinin nihai yararı, egzersizleri yaparken mümkün olan en hızlı şekilde daha zor egzersizlere doğru ilerlemeye yardımcı olmak ve koşulları uygun hale getirmektir.

Fizik tedavinin amacı, eklem hareketleri, kas kuvveti, kas dayanaklılığı, kas ve diğer dokuların esnekliği, beceri ve hareket yeteneklerini normale getirmektir. Tanı ve soruna sebep olan başlangıç hasarın niteliği ve yeri ne olursa olsun, bu amaçlar geçerlidir ve değişmez.

Tedavide 3-4 günde bir aşama kayedildiği gözlenebilir!

Fizik tedavi ve rehabilitasyon programları günlük ilerlemelrin üst üste eklenmesi ve hastanın aşamalı olarak iyileşmesi üzerine kuruludur. Bundan dolayı, ağrı tedavisi gören bazı hastalarda olduğu gibi ilerleme ve iyiye gitme her gün, kuvvet ve hareketin diğer özelliklerinde kayıp yaşamış hastalarda ise 3-4 günde bir aşama kayedildiği gözlenebilir. Özgül bir tanı üzerine kurulu detaylı ve kapsamlı tedavi programlarında iyileşme bu şekilde hızlıdır ve tedavinin hangi yönünün etkili ya da etkisiz olduğu kolayca farkedilebilir.

Fizik tedavi uzmanının koyduğu tanılar özgül sorunları ortaya çıkarır!

Fiziksel tıp ve rehabilitasyonun bir uzmanlık branşı olarak bilimsellik kazanmadan önceki döneme ait olmalı. Fizik tedavi uzmanının koyduğu tanılar özgül sorunları ortaya çıkarır. Bu sorunlar kişinin yapması gereken günlük işlevlerdeki yetersizliklerdir ve rehabilitatif yöntemlerle düzeltilmesi gereken bozukluklardır. Bu yaklaşım tıbbi rehabilitasyonun temel düşüncesini ve mantığını oluşturur.

Fizik ve egzersiz tedavisi planımız nasıldır?

Fizik ve egzersiz tedavisi planı yapabilmek için ve bu planın hızlı bir biçimde etkili olabilmesi için kas-iskelet sistemi ve hastanın yaşam tarzı ve meslek gibi özelliklerini detaylı şekilde tespit etmek gerekir. Fizik ve egzersiz tedavisi planımızı bunların üzerine yapıyoruz. Ayrıca unutmamak gerekir ki, görüntüleme sonuçları tüm sorunların doğru tanısı değildir. MR’da rapor edilen sorun ağrının kaynağı olmayabildiği gibi, çok ağrılı bir hastanın MR ve röntgen görüntüleri normal de olabilir.

Kas-İskelet sorunları için yüzme tedavisi nasıldır?

Türkiye’de yıllardan beri yüzmenin tüm hastalara önerilmesinin ardında, her hastaya özgü egzersiz programı düzenlemedeki zorluk yatıyor olmalıdır. Yüzme sırasında kalp-akciğer fitnesi çok kolay artırılabilir. Ayrıca neredeyse tüm kaslar yüzme sırasında çalışmaktadır.

Eklemlere ağırlık verilmemesi gereken dönemlerde (ör. omurga ağrılarının ilk 2-3 haftası, kalça ve diz ameliyatları sonrası 3-4 hafta, kalça – diz – ayak bileği kireçlenmelerinde) ve kara egzersizleri yapamayacak derecede denge ve kuvvet azlığı durumlarında (yaşlılık, kalça – diz – ayak bileği kaslarının vücudu taşıyacak kuvvete gelmediği ilk aşamalar) seçilecek egzersiz yüzmedir.

Eklemler ağırlık alabilecek duruma gelmelerine rağmen, yüzme esas aktivite olarak devam ettirilirse iyileşme tam olmaz. Yüzmenin yetersiz olduğu durumlar var:

  1. Omuz ve kalça eklemleri dışındaki eklemler tam hareket alanı içinde hareket etmez. Bundan dolayı omurga esnekliği, diz ve ayak bileği esnekliği açısından yararı azdır.
  2. Günlük hayatta vücut ağrılığını taşıması gereken kalça – diz – ayak bileği eklemlerinin yeterli kuvvetlenmesi gerçekleşmez.
  3. Denge – koordinasyon ve kısa reaksiyon zamanı kazandırılması gereken hastalarda yüzmenin tek aktivite olarak seçilmesi ile bu yetenekler belirli dereceye kadar ilerletilebilir.

Kas-İskelet tedavisinin temeli egzersizdir!

Kas-iskelet tedavisinin temeli egzersizdir ve amacı, mümkünse sakatlanmayan veya ağrılı duruma gelmeyen bir sistem oluşturmaktır. Ağrının geçirilmesi bu sürecin sadece ilk aşamasıdır. Kişinin ağrıdan önceki yaşam tarzına geri getirilmesi gerekir. Bizim amacımız ise, hastalarımızı önceki yaşam tarzından daha aktif duruma getirmektir.

Bilimsel verilere göre, kas-iskelet ağrılarının sebebi soğuğa maruz kalma değildir!

Özellikle kasların belirli süre aşırı soğuğa maruz kalmaları ile kas ağrısı ortaya çıkabilir. Bunu dışında ise, omurga ve eklem ağrılarının soğukla ilişkili olabileceğine dair elimizde veri mevcut değildir. Nitekim, ülkemize kıyasla çok soğuk ikilime sahip ülkelerde kas-iskelet ağrılarının daha sık olduğuna dair de elimizde veri yoktur.

Bilimsel olarak Soğuk ve düşük basınçlı hava etkisi ile bağ dokusunda (ör. tendon, ligamanlar, kıkırdak) esneklik ve hareketlilik değişikliği olur. Bu iklim koşullarında esneklik azlığı, gerginlik ve ağrı hissi olabilir. Sporcularda ısınmanın sakatlanmaları azaltmadaki önemi buradadır. Ancak, bunlar günlük hayatta gereksinim duyduğumuz hareketler için kritik önemi yoktur.

Neden?Doç. Dr. Cavit MeclisiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı
0212 662 86190533 659 8669